- Aslında bu anlatacağım şey oldukça açıktır ve hemen hemen herkesi ilgilendiren bir konuyla alakalıdır çünkü zaman hepimizin hayatının içinde olan bir kavramdır.Değerini zaten anlatma ihtiyacı bile duymuyorum hepimiz yeterince biliyoruz diyecek idim fakat gördüğüm kadarıyla değerini değil sadece bir değerinin olduğunu biliyoruz.Gerçek değerini bir türlü idrak edemediğimizi düşünmekteyim.Etseydik böyle mi yaşardık zaten?
- Peki nasıl idrak edeceğiz?Bence bunun için aklımıza ölümü getirebiliriz o an gelip çattığı an artık hiçbir müdahale olanağımız kalmadığı malumdur çünkü.Peki her gündüzü bir yaşama her geceyi de bir ölüme benzetemez miyiz?Bence gayet benzetebiliriz.Geri dönüşü olmayan her şeyi ölüme benzetebiliriz bana soracak olursanız.Hal böyleyken de kurtarıcımız aklımız ve irademiz bu yolculuktaki temel aracımız ise elbette ki zamandır.
- Yapmanız gereken şeyleri belirleyip de bunları yapamadan tükettiğiniz bir ömür düşünün sonucu ne kadar korkunç değil mi?Böyle bir şeyi kimse yaşamak istemez.Peki biz böyle bir şeye karşı tedbir alıyor muyuz?Benim gözlediğim kadarıyla almanın gerektiğini duyuyor,almayanlara almasının gerekliliğini anlatıyor,fakat en başta kendimiz tedbir almıyoruz.Emin olun almasının gerekliliğini vurguladıklarımız da almıyor.Burada çok derin bir problem var
- İnsanoğlu uyuşturucu sigara alkol veya iyi niyetler ve masum insanlar gibi her şeyi kullanmasını öğreniyor da zaman kadar önemli bir şeyi mi kullanmaya mı vakit bulamıyor?Bu sorunun cevabı oldukça net bir şekilde evettir.Biz bütünü değil parçayı görüp ona odaklanıyoruz.O parçaya odaklanırken ise bütünü göremediğimizden dolayı mantıklı karar veremiyor o boşa harcadığımız parçalarla da beş para etmez bir bütün oluşturuyoruz.Hikayemiz bundan ibaret işte
19 Haziran 2014 Perşembe
Böyle Gelmiş Böyle Gitmemeli
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder